Sky Blue Bow Tie

Bana Ulaş

Twitter Google+ Wattpad

Bloglovin

Blog Arşivi

Bumerang - Yazarkafe

23 Mayıs 2014 Cuma

Crossfire Series #1 Sana Soyundum- Sylvia Day




            


Sana Soyundum

Orjinal Adı: Bared To You
Yazar:Sylvia Day 
Seri: Crossfire#1
Çeviri: Ayşe Kaya
Yayın Tarihi:2012
Tür: Yetişkin, Romantik, Çağdaş, Roman
Sayfa Sayısı:378
Goodreads puanı: 4,21
Puanım: B-





YORUMUM


Ben kitap konusunda seçici olmamaya çalışsam da gönlüme söz geçmiyor. Romantik kitaplar her zaman daha fazla ilgimi çekiyor. Özellikle böyle mükemmel arkadaşların olduğu kitaplar ^^


Ne yalan söyleyeyim bu kitaba yeni bir Christian'la tanışma umudu ile başladım fakat kitabın ortalarında yanıldığımı anladım. Fifty Shades serisindeki duygu kopukluklarından şikayetçiyseniz bu kitap tam size göre!


Gideon Cross;
Bir çok yetişkin kitabının aksine duygularıyla hareket eden tutkulu bir CEO. Yakışıklı karakterimiz neredeyse Amerika'nın yarısına sahip. Hayır sakın mübalağa yaptığımı düşünmeyin! Adam gerçekten her yerin sahibi. Esas kızın oturduğu evden çalıştığı şirketin bulunduğu gökdelene hatta ve hatta gittiği spor salonuna kadar her yere sahip. Kitabın bakış açısına göre farklılık gösterdiği bir gerçek.

Eva Tramell

Eva yaşadıklarına rağmen masum kalmayı başaran, korkuları olan fakat onlarla baş edebilecek kadar metanetli bir karakter olarak bizlerin yüreğinde kendine yer edinmeyi başarıyor. İlk başlarda biraz zor kızı oynasa da aslında onun da ne kadar bu işe gönüllü olduğunu çok geçmeden anlıyoruz. Biraz farklı bir hayat hikayesi var. Her kitaptaki masum kızlardan biraz farklı nasıl desem biraz daha cüretkar bir yapısı var. Bu kitap da onu çok seveceksiniz!


Crossfire serisi; Dışarıdan mükemmel görünen hayatların, yürek burkan hikayelerinden sadece birini ele almış.
Her şeye sahip bir adamın yüreğindeki yalnızlığı, güzelliği ile her kapıyı açan Eva'nın güzelliği yüzünden başına gelenleri ve her gün sahip olmak için dualar ettiğimiz hayat şartlarının ardındaki sır perdesini anlattığını düşündüğüm bu kitabı.  Başka bir arkadaşım yatak arkadaşlığı yapan ama sonradan birbirlerine yüreklerini kaptıran bir çiftin hikayesi olarak yorumlayınca; bu tarz eserlerin her insanda farklı bir hissiyata yol açtığını anladım.

Eğer biraz derine inerseniz çok keyifli bir o kadar da duygu yüklü bir eserle karşılaşacağınızdan eminim. Keyifli okumalar dilerim :)







Bir adım yaklaşıp elini yüzüme doğru kaldırdı. Geriye çekilmemek ve gözümü korkutmuş olma hazzını ona yaşatmamak için zorladım kendimi. Başparmağını ağzımın köşesine sürüp, sonra da kendi ağzına götürdü. Parmağını emdi ve mırıldandı. "Çikolata ve sen . Leziz."
İnsanın etrafının onu gerçekten görmeyen ya da görmemeyi tercih eden kişilerle sarılı olmasının yarattığı yabancılaşmayı anlıyordum. Olmayı istediğim ama olmadığım birilerini oynamak, bir sahtekar gibi yaşamak yüzünden benim de kendimden nefret ettiğim oluyordu. Ben de, sevdiğim insanların içimde saklı olan gerçek insanı tanırlarsa beni bırakıp gidecekleri korkusuyla yaşamıştım."
Ben seni hep gördüm meleğim. Beni bulduğun andan beri, senden başka bir şey görmedi gözüm."


"Konuş benimle, Eva. Konuş ki ben de sana her şeyin hallolacağını söyleyebileyim."

"Annen benim sarışın olmama şaşırmış gibiydi."
"Demek öyle?"
"Benim annem de şaşırmıştı. Sarışın olmama değil" diye açıkladım. "Senin bir sarışınla ilgilenmene."
"Demek öyle?"
"Gideon!"
"Hımm?" Burnumun ucunu öpüp, kollarımı okşadı.
"Ben pek senin tipin değilim, değil mi?"
Kaşı kalktı. "Benim tek bir tipim var: Eva Lauren Tramell. O kadar."

"Diktin gözlerini bakıyorsun" diye mırıldandı gözlerini ekrandan ayırmadan.
Dil çıkardım ona.
"Bu yaptığınızı cinsel bir teklif olarak alabilir miyiz, Bayan Tramell?"



"Ah, Eva. Seni öyle çok ve öyle sık dilemiş olmalıyım ki sonunda gerçek olmaktan başka şansın yoktu." 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
yukarı cık